24 Nisan 1915 tarihinde Ermeni aydınlar, yazarlar, mebuslar, din insanları, doktorlar, gazeteciler İstanbul Haydarpaşa garında trenlere bindirilip ölüme gönderildi. Ardından Osmanlı'nın Ermenileri, Ezidileri, Süryanileri, Keldanileri ve Rumları 1915 yılından itibaren yaşadığımız topraklardan sürülüp katledildi.
Geçmişin hatırlandığı, vicdandaki ve kalplerdeki adalet duygusunu yeşerten diyalog alanlarını yaratan tüm çabaların yanındayız. Deprem enkazlarında arama kurtarma yapmaları için yardımımıza koşan Ermenistanlı ekipler 30 yıldır ilk kez açılan ortak sınırımızdan geçip yetişti. Hrant Dink'in de mücadelesi olan bu sınırın tamamen açılmasını ve kardeşçe yaşamayı hasretle bekliyoruz.
BoMoVu ailesi olarak yaşanan acıların tanınması ve tüm insanların barış içinde, kardeşçe, eşitçe, hürce yaşaması için çalışmaya devam edeceğiz. Bu büyük felaketin mağdurlarının torunlarına başsağlığı dileklerimizi iletir, kendi payımıza düşen sorumluluk adına özürlerimizi sunarız.
*********************************
On April 24, 1915, Armenian intellectuals, writers, parliamentarians, clergy, doctors and journalists were put on trains at Haydarpaşa station in Istanbul and sent to their deaths. This marked the beginning of the massacre and deportation of Armenians, Yazidis, Assyrians, Chaldeans and Greeks of the Ottoman Empire.
We stand by the endeavors of all who work to create spaces of dialogue where the past is remembered and where the sense of justice and conscience flourishes. The Armenian teams that rushed to our aid for search and rescue in the earthquake rubble arrived through our common border, which was opened for the first time in 30 years. We long for the full opening of this border, which was also a struggle of Hrant Dink, and to live as brothers and sisters.
As the BoMoVu family, we will continue to work for the recognition of the suffering and for all people to live in peace, brother/sisterhood, equality and freedom. We send our condolences to the descendants of the victims of this great catastrophe and on behalf of our share of responsibility we present our apologies.
Geçmişin hatırlandığı, vicdandaki ve kalplerdeki adalet duygusunu yeşerten diyalog alanlarını yaratan tüm çabaların yanındayız. Deprem enkazlarında arama kurtarma yapmaları için yardımımıza koşan Ermenistanlı ekipler 30 yıldır ilk kez açılan ortak sınırımızdan geçip yetişti. Hrant Dink'in de mücadelesi olan bu sınırın tamamen açılmasını ve kardeşçe yaşamayı hasretle bekliyoruz.
BoMoVu ailesi olarak yaşanan acıların tanınması ve tüm insanların barış içinde, kardeşçe, eşitçe, hürce yaşaması için çalışmaya devam edeceğiz. Bu büyük felaketin mağdurlarının torunlarına başsağlığı dileklerimizi iletir, kendi payımıza düşen sorumluluk adına özürlerimizi sunarız.
*********************************
On April 24, 1915, Armenian intellectuals, writers, parliamentarians, clergy, doctors and journalists were put on trains at Haydarpaşa station in Istanbul and sent to their deaths. This marked the beginning of the massacre and deportation of Armenians, Yazidis, Assyrians, Chaldeans and Greeks of the Ottoman Empire.
We stand by the endeavors of all who work to create spaces of dialogue where the past is remembered and where the sense of justice and conscience flourishes. The Armenian teams that rushed to our aid for search and rescue in the earthquake rubble arrived through our common border, which was opened for the first time in 30 years. We long for the full opening of this border, which was also a struggle of Hrant Dink, and to live as brothers and sisters.
As the BoMoVu family, we will continue to work for the recognition of the suffering and for all people to live in peace, brother/sisterhood, equality and freedom. We send our condolences to the descendants of the victims of this great catastrophe and on behalf of our share of responsibility we present our apologies.