Söyleşilerimizin dokuzuncusunda, Capoeira sanatının sömürgecilik içinde kendini var eden beden ile ilişkisine bakacağız ve bu ilişkinin evrenselliğini keşfedeceğiz. Capoeira, müzik ve şarkı eşliğinde grupça yapılan bir dövüş sanatı ve danstır. Capoeira, ilk olarak Brezilya'da Afrikalı köleler tarafından, ezici sömürü koşullarına karşı direnmek amacıyla ortaya çıktı. Günümüzde Capoeira çeşitli biçimlerde tüm dünyada icra ediliyor çünkü hem bedensel ifade hem de beden ile zihnin özgürleşmesi açısından evrensel bir dile sahiptir. Capoeira'da öncelikle insanlar bir çember oluşturacak şekilde yanyana durur, bu esnada kölelik tarihi, başarı ve direniş öyküleri anlatan şarkılar söylenir, entrümanlarla müzik çalınır ve çemberin içindeki iki kişi birbiriyle dans ve dövüş hareketleri sergiler. Bu iki kişi kurnazlık zekasını temel alan fiziksel bir diyaloga girerler. Ayrıca, tiyatral figürler, mizah, kandırmaca ve zeka bu oyunda yüceltilen kabiliyetlerdir. Beyaz hükümranlığı tarafından Brezilya’da uzun yıllar boyunca yasaklanan Capoeira, zamanla tüm dünyaya yayılmış ve şimdilerde ise çeşitli biçimlerde farklı farklı kültürler arasında gezinmektedir. Ancak orijinal Angola biçimi, kölelik altında gururlu olma ve insanlığını geri kazanma erdemlerini taşıyor; Angola'nın kurallarına ve pratiklerine uygun olan Capoeira biçimi, insana yeniden gurur kazandırır ve onu ruhsal özgürlük yolculuğuna götürür.
Capoeira, çatışmalı bölgelerde yaşamış ve/veya yerinden edilmiş gruplarla ilgili çalışmalar yapan STK'lar arasında gün geçtikçe daha fazla yaygınlık kazanmaktadır.
Nil Delahaye
2014 yılından beri İstanbul'da Capoeira yapıyor. Göç alanında çalışıp çeşitli alanlarda gönüllülük yaptıktan sonra, kendine, capoeira
tutkusuyla hassas gruplarla çalışma hakkında edindiği becerilerini birleştirmeyi amaç edindi. Yerinden edilmiş çocuklar ve daha sonra
kadınların spesifik ihtiyaçlarını odak merkezine alan programlar geliştirmeye başladı. 2015'te tam da bu alanda çalışan koca bir aktivist
ve sosyal çalışmacı dünyasının varlığını keşfetti. Bu sayede fikrini Türkiye'ye taşımak için ilham aldı. Nil INALCO'da Türkoloji ve Hausa
lisansları aldı, Rouen üniversitesinde dil didaktiği lisansüstü, ve Bilgi üniversitesinde kültür yönetimi yüksek lisansı yaptı. BoMoVu'nun
kurucusu, proje yazarı, ve ağ geliştiricisi olarak çalışıyor.